Okuduğum Kitaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Okuduğum Kitaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Şubat 2021 Perşembe

Ne okuyorum?


 

Uzun zamandır kitap okuyorum. 

Neden kitap okumaya başladığımı ve sonrasında neden standart bir insana göre daha fazla kitap okuduğumu kendime / kendimce açıklamayı başardım: Mutsuzdum. 

Kitap okuduğum zaman "burada" yani o anda olduğum yerde değildim ve kesinlikle olmak da istemiyordum o yüzden bulduğum her şeyi okudum. 

Kitapçılara erişimim olmadığından elimin altında ne varsa (mesela babannemin evinde halalarımdan kalma kitaplar, karşı komşunun kızlarının çocuk kitapları vs.) elime geçeni okudum.

İlkokulun bir yerinde (hangi sınıf hatırlamıyorum) annem bana Şeker Portakalı'nı aldı ve sanıyorum kitap okuma sürecimdeki dönüm noktası da o oldu. Okadar sevdim, okadar içime işledi ki sonlara doğru bazı kısımları ağlamaktan okuyamadığımı hatırlıyorum. Sonra tekrar okudum, sonra tekrar.. Kitabın bir kısmını ezbere bilecek kadar okudum. Ardından da Güneşi Uyandıralım, Deli Fişek. 

Böyle başladı ve hiç bitmedi kitap okumak. 

Ortaokulda serviste okudum, lisede otobüste,  üniversitede metroda ve herzaman tüm yolculuklarda. Çantamda her zaman bir kitap vardı ve boş kaldığım her an okudum. Lisede derslerde çok sıkıldığım için sıranın altında tuttum kitabı, öyle okudum. 

"Kaldır artık kafanı şu kitaptan" diye çeşitli yerlerde çeşitli kişilerden azar işittim. 

Her neyse, böyle böyle devam etti okumak. Mutsuz olduğumdan değil, sevdiğimden, merak ettiğimden, başka türlü uyuyamadığımdan da okudum sonraları. 

Sonra bir dönem geldi, hiç okumadım. Okuyamaz oldum. Kafam çok bulanıktı, okuduğumu anlayamadım, sıkıldım her şeyden. Eski kitapları elime aldım olmadı, yeni kitaplar denedim sarmadı. Yaklaşık 4 sene hiç okumadım.

Ve sonra yeniden başladım. 2019 yılında 25 kitap okudum, 2020 yılında 29. 

Sayıların bir önemi yok elbette ancak benim gibi 4 sene okumayı bıraktıysanız şöyle bir şey ifade ediyor; yeniden okumaya başladığınızı.

Bu son 2 yılda okuduğum kitaplarla ilgili bir değişiklik oldu, normalde hiç okumadığım şeyler de okumaya başladım. 

2019 yılında okuduğum kitaplar içerisinde en sevmediğim "Sineklerin Tanrısı" (W.Golding) oldu. Rahatlıkla direbilirim ki nefret ettim ancak yarım bırakamadığım için bitirdim. 2. sırayı da "Şahane Hatalar" (H. McElhatton) alır, okudum ama bunun bir kitap olduğundan emin değilim. En sevdiklerim ise "Algernon'a Çiçekler" (Daniel Keyes), Gör Beni (Azra Kohen) ve nasıl bunca zaman okumamış olduğuma hayıflandığım "Fahrenheit 451" oldu. Jules Verne (Denizler altında 20.000 fersah) beni aşırı zorladı, eğer onu okumasaydım onun yerine 5 kitap daha okurdum herhalde, okadar uzun zaman elimde gezdi. 

2020 yılında hiç nefret ettim diyebileceğim kitap okumadım ama "Gondolin'in Düşüşü"nü okumasam da olurmuş, Tolkien yazmış ancak bitirmemiş, birçok farklı versiyonu yazılmış aynı hikayeyi tekrar tekrar okuyorsun, seveni çok tabiiki ama ben okumasaydımlar listesine aldım. Aylak Adam'ı çok sevdiğim için okumaya karar verdiğim Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli'de çok iç bunaltan bir kitaptı.

Bunun yanı sıra gerçekten harika kitaplar okudum. Normalde okumadığım dediğim tür olan Cesur Yeni Dünya (A. Huxley), 2001 Bir Uzay Destanı (Arthur C. Clarke) ve Vakıf (Asimov) resmen başka bir dünyanın kapılarını açtı.

Deniz Kurdu ve Beyaz Diş (J. London) yine okumak için çok geç kalınmış ve iyiki okunmuş kitaplardandı.

Çok sevdiğim Onur Ünlü'nün "Kızçocuğu" kitabına şanseseri rastladığıma  çok memnun oldum.

Bir de Vedat Türkali ile tanışmak beni çok mutlu etti, inanılmaz sevdim. Mavi Karanlık beni çok içine alan, etkileyen bir kitap oldu. Vedat Türkali'nin diğer kitaplarının hepsini okumak istedim.

2019'da okuduğum Ellen McArthur'a ait "Avucumdaki Dünya" ve 2020 yılında okuduğum Hülya Leigh'e ait "Okyanusta bir Türk Kızı" ise çok özlediğim deniz ve yelkeni hatırlatan, yaşatan, özleten, hayaller kurduran çok güzel kitaplardı.

Bütün okuduğum kitapların tek tek kritiğini yapmayacağım ancak bu blog benim olduğuna göre içine bir de "okuduğum kitaplar" etiketi koymamın ve bu etiket altında o sıra okuduğum kitabı, altını çizdiğim kısımları, aklıma takılanları ya da sadece daha sonra dönüp bakabilmek için kitabın adını ve yazarını yazmamın bir sakıncası olmayacağını düşündüm.

Şu anda 3 kitap okuyorum. Normalde bir kitaba başlayıp bitirince diğerine başlayan insanlardanım ancak okuduğum kitaplar buna müsait değil. 

Akıllı İnsanların Mantıksız Kararları gündüz okuyabildiğim bir kitap. Elime bir kalem alıp, koltuğa oturup biraz da ders kitabı okur gibi okuyorum çünkü ne kadar hafifletilmiş de olsa ekonomi anlatıyor. Neyseki ilginç bir ekonomi kitabı çünkü Davranışsal Ekonomi anlatıyor ve beni işin ekonomi kısmından ziyade davranış kısmı cezbediyor. İnsanların verdiği ekonomik kararları nasıl, neden verdiği veya aslında vermeyip de veriyorum zannettiği üzerine bir çok deney ve örnek var içerisinde. Bu sayede okuyabiliyorum :)

Uyumadan önce, uyuyabilmek için mutlaka kitap okuduğum ve ilk kitabım buna uygun olmadığından Edward Snowden'ın Sistem Hatası kitabı da uyku öncesi kitabı oldu. Başlarda çok sıkılır gibiydim (ben bu adamın çocukluğunu neden okuyorum?) ama sonradan ilginç ve hatta eğlenceli ve bir de düşündürücü hale geldi. Şimdi gayet severek devam ediyorum.

Son olarak bir de uzun zamandır istediğim Harry Potter'ın ingilizce versiyonuna başladım. Türkçe yayınlanan tüm kitapları okumuştum ama ingilizce okumanın çok daha keyifli olduğunu söyleyebilirim. Bu 3 kitabı da bu ay bitirmeyi hedefliyorum. Her kitap manyağı gibi benim de aklımda hep şu var: daha okunacak okadar çok şey var ki :)

Buarada kapak fotoğrafı olarak seçtiğim Gülün Adı'nda geçen (Umberto Eco) "In omnibus requiem quaesivi, et nusquam inveni nisi in angulo cum libro" "Her şeyde erinç aradım, hiçbir yerde bulamadım, bir kitapla çekildiğim köşeden başka" demek.

S.



John the Ripper ile Şifre Kırmak

  JOHN THE RIPPER ARACIYLA ŞİFRE KIRMAK  John The Ripper, açık kaynak ve ücretsiz bir şifre kırma aracı. Her ne kadar Unix için çıkmış ols...